Diş sağlığının korunması için öncelikle düzenli ve doğru bir şekilde uygulanan ağız bakımı gerekir. Bunun için hekiminizden doğru fırçalama ve doğru diş ipi kullanımını öğrenmelisiniz. Günde en az iki kere dişlerinizi fırçalamalısınız ve bir kere diş ipi kullanmalısınız. 6 ayda bir dişhekiminizi ziyaret

Diş çürüğü dişin yapısı, ağızdaki mikropların tipi, beslenme şekli ya da tükürüğün yapısı gibi çok çeşitli faktörlerin etkisiyle meydana geldiğinden ne yazık ki çürük aşısı elde etmek çok zordur. Ancak dişin yapısı çeşitli yöntemlerle güçlendirilebilmektedir. Diş yapısını güçlendirmek amacıyla kullanılan en etkili madde hangisidir? Günümüzde diş yapısını güçlendirmede etkinliği en çok bilinen madde "flor"bileşikleridir. Flor bileşikleri dişlerin gelişmekte olduğu dönemde ya da dişler ağızda görüldükten sonra

Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. "Nasıl olsa değişecek!" Düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur. Süt dişlerinin önemini şöyle açıklayabiliriz; Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler. Genel vücut gelişiminin yanısıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Çürük ya da dişeti problemi nedeniyle dişleri çekilen çocuklarda çeneler çöker ve yaşlı bir görünüm alır. Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde

Dişetlerinin kanaması dişeti iltihabının belirtisidir. Düzenli diş fırçalamamak ya da fırçalama işlemini gerektiği gibi yapmamak başlıca sebebidir. Dişeti sağlığı, dişlerinizin sallanmadan size hizmet etmesi için çok önemlidir. Bu nedenle dişeti sağlığınızı kontrol ettirmek için diş hekimine başvurmanız gerekmektedir.

Şikayeti olmayan bireyler, yılda bir kez, dişhekimi kontrolüne gitmelidir. Teşhis konmuş diş eti rahatsızlığı, aşırı çapraşık dişleri olan ya da çürük yatkınlığı olan bireyler ise 6 ayda bir kontrol edilmelidir. 

Çene eklemi rahatsızlığının bulgularından birisi ses duymaktır. Rahatsızlığın sebebi darbe vs gibi sebebi bilinen, yakın zamanda gerçekleşmiş olabileceği gibi, çok daha önce olmuş ancak unutulmuş bir bir olay da olabilir. Dişhekimine görünmeniz gereklidir.

Ağız kokusunun kaynağı çoğunlukla diş çürükleri, dişeti hastalıkları ya da uygun olmayan şekilde yapılmış dolgu, köprü ya da kaplamalardır. Durumunuzu değerlendirmesi için dişhekiminize başvurmanız gerekir.

Diğer dişlere zarar vermeden boşlukları doldurmanın tek yolu implant uygulamasıdır. Eksik olan bölgeye, genelde çok kolay bir operasyon ile yerleştirilecek implant (titanyumdan üretilmiş vida) sorunun çözümü için yeterlidir. Doğal olarak, tüm hastalarımız, implant yapılması için uygun değildir. Kişisel durumunuzu öğrenmek için diş hekiminize başvurmanız gerekmektedir.

Çarpık dişler, ortodontik uygulamalar ile (yani tel takılarak) çok ileri yaşlarda bile düzeltilebilir. Ancak tedavinin süresi ve uygulama sırasında sizi rahatsız etme olasılığı baştan hekiminiz ile karar vermeniz gereken bir konu. Bunun ötesinde lamina kaplamalar ya da porselen uygulamaları ile çözümlere ulaşılabilir.

Hamilelik sırasında anne dişlerinden kalsiyum kaybı ve her hamilelikte annenin bir dişini kaybedeceği yanlış bir inanıştır. Fakat hamilelik sırasında ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağı da bir gerçektir. En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artış olup, bu durum da dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.  Eğer plak uzaklaştırılmazsa dişeti iltihabına (gingivitis) neden olur. Bu durum "hamilelik gingivitisi" adını alır. Dişeti kırmızı, hacim olarak artmış, hassas

Dişeti iltihabı dişlerin etkin olarak bakımı ve temizlenmesi ile önlenebilir. Her gün en az iki kez, mümkün olan durumlarda her yemekten sonra dişler fıçalanmalıdır. Her gün tüm dişlerde diş ipliği ile temizlik işlemi de yapılmalıdır. Sabah diş fırçalamak rahatsızlık veriyorsa ağız su veya anti-plaque ve floridli gargaralarla çalkalanmalıdır. Dengeli beslenme ile birlikte C ve B12 vitamin destekleri de ağız sağlığının sürdürülmesi açısından önemlidir. Diş hekimine daha sıklıkla gidilmesi devamı »

Hamilelik planlanıyorsa veya hamile olunduğundan şüpheleniliyorsa dişhekimi ziyaret edilmelidir. Ilk 3 aylık dönemde temizlik yapılması uygundur. Dişhekimi hamileliğin kalan dönemi için bir tedavi takvimi hazırlayacaktır. İkinci 3 ayda da ağız dokularında meydana gelen değişikliklerin ve ağız bakımının etkinliğinin değerlendirilmesi ile birlikte tekrar temizlik önerilebilir. Duruma göre üçüncü 3 aylık dönemde de tekrar randevu verilebilir fakat tüm bu seanslar mümkün olduğunca kısa süreli olmalıdır.

Genellikle acil olmayan işlemler de hamilelik sürecinde yapılabilir. Ancak herhangi bir diş tedavisi için en uygun zaman 4. Ve 6. aylar arasıdır. Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlarda tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir. Anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda jinekolog ile irtibat kurulmalıdır. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır. 

Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1-2 film alınabilir.Her ne kadar dişhekimliğinde çekilen röntgenlerde verilen radyasyon miktarı çok az ve karın bölgesine çok yakın değilse de gelişmekte olan bebeğin ışın almasını önlemek için mutlaka kurşun önlük kullanılması gerekir.Yine de ilk üç ay film çekilmesinden kaçınmak gerekir. 

Daha öncede de belirtildiği gibi "hamilelik döneminde annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği" inancı kesinlikle doğru değildir. Hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır. Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenleri şunlardır:  Bebek beslenen dönemde tatlıya, aburcubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir. İlk aylarda görülen kusmalardan sonra anne ağız

Bebeğin diş gelişimi anne karnında başlar. Bu dönemde anne hem kendi sağlığı hem de bebeğinin diş gelişimi için dengeli beslenmeye dikkat etmelidir. Diş sağlığı için protein, A vitamini (et, süt, yumurta, sarı sebze ve meyveler), C vitamini (narenciye, domates, çilek), D vitamini (et, süt, yumurta, balık) ve kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler) dan zengin gıdaların yeterince alınması gerekir. Bunun yanısıra bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Kullanılan ilaçlar bebeğin diş sağlığının yanısıra genel vücut

Bu dönemde bilinçsiz ilaç kullanımından kaçınılması gerektiğini belirtmiştik. Ancak kullanılan her antibiyotiğin bebeğin dişlerinde lekelenmelere neden olduğu kanısı yanlıştır. Dişlerde renklenmelere neden olan antibiyotik grubu "tetrasiklinler"dir. Bunun dışındaki antibiyotiklerin renklenme yaptığı kanıtlanamamıştır.

Hamilelik sırasında değişen hormon seviyeleri ve vücut dengeleri dişetlerinin daha hassas olmasına neden olur. Hamilelik süresince, anne adayının, ağız bakımına üst düzeyde ilgi göstermesi gerekmektedir. Dişetlerine yönelik sıkıntının aşırı olması durumunda mutlak diş hekimine başvurulması gerekir.

Temel olarak herkese implant uygulanabilir. Ancak herkesin İmplanta ihtiyacı olmayabilir. Bir tedavi yöntemi hakkında ne kadar olumlu düşünülürse düşünülsün, ihtiyac olmadığı halde veya yanlış bir şekilde o tedaviye başvurmak olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Vücudun kabul etmemesi diye bir şey yoktur. Kemoterapi görenler, cerrahi işlemi engelleyen hastalıklar haricinde herkese uygulanabilir. Bu ayrımları hekiminizle yapmanız uygun olacaktır.

İşlem sırasında bir ağrı söz konusu değildir. Anestezi altında yapılmaktadır. Ancak işlemden sonra o işlem sırasında uygulanan implant sayısına göreli olarak ağrı olabilir. Ağrı kesiciler vs. almak gerekebilir.

Cerrahi birikimi olan her diş hekimi implant uygulayabilir. Eğitimini almak ve pratiğine sahip olmak yeterlidir. Ancak bahsedildiği gibi birkaç dakikada uygulamak öğünülecek bir şey değildir. Tersine titiz bir çalışma gerektirir.

İmplant uygulanan ağızların en az kendi dişlerine yaptıkları kadar bakım yapmaları gerekir. Üşenmeden düzenli kontrollerini yaptırmak ve hekimime başvuru gerekir. İyi bir ağız hijyeni her tedavinin ömrünü inanılmaz bir oranda değiştirebilmektedir. Diş tedavilerinin maliyeti ve zahmeti dikkate alındığında ağız hijyeninin önemi ortaya çıkar. Maalesef büyük özverilerle tedavilerini yaptıran insanlar bile hijyen konusunda yetersiz kalabilmektedir.

İmplant tedavileri son 20 yılın uygulamalarıdır ve dişhekimliği implant konusunda bu süre içinde çok ilerledi. İyi bir hijyen, iyi bir planlama ve iyi bir uygulama yapılmışsa eğer uzun yıllar ağızda taşınabilecek eklentilerdir.

Kullanılan implanta ve uygulandığı yere bağlı olarak hemen üst yapısı yapılabildiği gibi, 4 veya 5 ay beklemek gerekebilir. Geçici protezlerle kısmen bu sürenin kolay atlatılması sağlanabilir.

Kanal tedavisi anestezi altında yapılan bir işlemdir. Bu yüzden genel olarak ağrılı bir işlem değildir. Ancak her işin istisnaları vardır. Pulpadaki hastalığın aşamasına bağlı olarak bazen yeterli uyuşma sağlanamayabilir. Bu durumda ağrıyı kesmek için müdahale zorunlu olursa işlem sırasında ağrı göze alınabilir. Yinede bu hastanın tercihine bağlıdır.

Kanal tedavisi yapılmış bir diş ölü bir diştir. Beslenme imkanları kalmamıştır.bu yüzden ömründe bir azalma olur. Dış etkenlere karşı daha dayanıksız olur kırılganlaşır.                   

Ağzımızda yaşayan mikroorganizmalar atıklarının asidik yapısı sebebi ile mineral yapıları çözer. Demineralizasyon besin artıklarının dişin beli bir yüzeyinde (aynı yerde) kalmasına bağlı olarak mikroorganizma artışı ile artmaktadır. Demineralizasyon artınca diş yüzeyinde çözülmeye bağlı oluşan pürüzler veya çukurlar (kaviteler) mikroorganizmaların daha rahat yuvalanmalarına bu da çürümenin daha da hızlı ilerlemesine sebep olmaktadır.

Çürükle mücadelede hekim kontrolü veya uygulamaları önemli bir yol olsa da,ideal çözüm bireyin kendi olanakları ile vereceği mücadeledir.Çünkü hekim ortaya çıkmış ve gerçekleşmiş bulunan bir sorunla ilgilenmektedir. İş işten geçmiştir aslında.yapılan bir restorasyondur ve kaybedilen kaybedilmiştir.Ama birey iyi bir ağız hijyeni ve bilinçli bir beslenme kültürü oluşturabilirse çürükle verilecek en iyi mücadeleyi vermiş olur.İyi bir ağız bakımı ve beslenme alışkanlığı sadece diş değil geri kalan sağlık hizmetlerine olan

Çürüğün ilk aşamasında diş hekimi kontrolünde çürük engelleyici ajanlar uygulanarak çürük kontrol altına alınmaya çalışılmalıdır.Fissür çürükleri akışkan ve basit dolgularla kapatılabilir ve takibe alınır.Çürük ilerliyorsa,dolgu kaçınılmaz olur.Erken teşhis her zaman çok işe yarar,aynı şekilde diş çürüğü ne kadar erken fark edilirse o kadar iyi olur.Zamanında dolgu yapılmayan dişler ciddi sorunlarla karşılaşırlar.Dolayısıyla ağız sağlığımız tehdit altındadır.

Diğer bir adı akıl dişi olan yirmi yaş dişleri geç sürdükleri için böyle isimlendirilmektedir. Yirmi yaş dişleri özelikli dişler değildirler.diğer dişlerimiz niye çıkıyorsa onlarda o sebeple çıkmaktadır.En son çıkmalarına bağlı olarak çenede onlara yer kalmadığında sorun olabiliyorlar. Evrimin; beslenme alışkanlıklarımızın değişmesine bağlı olarak çenelerimizin hacimce küçülmeleri doğrultusunda ilerlerken, dişlerimiz hacimce ufalma yerine sayıca azalmak yönünde olmaktadır.Pişirmenin icadı ile bu yönelim ortaya

Bazı koşullarda yirmi yaş dişlerinin çekilmesini gerekli görüyoruz.Özellikle ağrı yaptıkları durumda,bu ağrıların tekrarladığı ve ağrının başka belirtilerle beraber görüldüğünde alınmaları gerekir. Sürme zorluğu görülen durumlarda,ön dişlere baskı uygulayarak yerlerini değiştirebilir,yada çürümelerine sebep olabilir, uyumsuzluğa bağlı olarak dişetlerinde veya dişleri yerinde tutan kemik dokusunda (alveol) sorunlar doğurabilir,bu gibi koşullarda hasta bu sorunları fark etmese de çekim önerdiğimiz olmaktadır.Ancak

Yirmi yaş dişlerinin çekimi bir tanıma sığdırılması zor olan çekimlerdir.Çok düzensiz sürme biçimleri,yer sorunu,enfeksiyon,kök şekillerine bağlı olarak değişken olabilir.Normal bir dişi çeker gibi çekebildiğimiz halde bazı durumlarda cerrahi işlemlere gerek kalabilmektedir.işlemin uzunluğu ve şekeline göre operasyon sonrası ağrı olabilmektedir.İşlem sırasında herhangi bir ağrı olmadığı halde işlemden sonra uyuşma devresi bittikten sonra olan bu ağrılar alınabilecek çeşitli önlemlerle bir hayli azaltılmakta, çoğu kez

Yirmi yaş dişleri diğer dişlerden farklı olarak,çürümeden de çekilmesi gerekebilecek dişlerdir.Yer darlığına veya işlevsizliğe bağlı olarak kendilerine özgü sorunlar çıkarabilir.Ve bu sorunlar çürüğün sebep olabileceğinden çok daha büyük,geri dönülemez sıkıntılar verebilir.Bu sorunları çıkarma potansiyelini her zaman taşımadığı gibi bazı durumlarda çok önemli, olabilmektedirler.Duruma göre değişebilen bazen sorun çıkaran ama bazen hayat kurtaran dişlerdir.Bu konuda hekiminiz sizi daha iyi aydınlatacaktır.